İskender Pala’yı normalde romanlarıyla tanıyan bir okurdum. Ta ki bu kitabı okuyana kadar.
?
Kitap, 98 adet deyimin hikayesinden oluşuyor. Unutulmuş deyimler de var, günümüzde fazlasıyla kullandığımız deyimler de.
?
Ben beğendim. Dili akıcı ve hikayeler kararında bir uzunluğa sahipti. Aşırı derecede ayrıntıya girip sıkıcı bir üslup takınabilirdi ancak bir deyimden bir deyime geçerken sıkılmadım. Sadece puan kırdığım noktada bir sıkıntı var o da eski kelimeler. Bazı yerlerde açıklaması yapılmış ancak bazı yerlerde yapılmamış. Bu da birkaç tane deyimde boş boş okumama sebep oldu.
?
Aslında bazı deyimleri yanlış kullandığımızı, sadece kelime olarak değil anlam olarak da, biliyordum ancak bu kitabı okuduktan sonra pek çoğunun da aslında ne kadar incelikli olduğunu görmüş oldum. Özellikle kitaba ismini de veren deyimin hikayesi ve verdiği anlam çok hoşuma gitti?? Kitabın bazı yerlerinde şaşırdım bazı yerlerinde gülümsedim. Yani benim için güzel bir okuma oldu.
?
Kitabı başka kitapla beraber okuduğum için 4-5 günümü aldı yoksa bir iki günde bitecek bir kitap. Ama üst üste sürekli deyim okumak sizi kitaptan koparabilir. Bu yüzden yolda ya da okulda ya da belirleyeceğiniz belli bir zamanda, okuduğunuz romana ek olarak okumanızı öneririm. Ama şunu bilir şunu söylerim. İskender Pala iyi yazar yahu??
Puanım => 4.5 / 5
Tanıtım Bülteninden
Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kalmak daha etkili kalmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur. Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, sövgü ve ilençler, bilmece ve tekerlemeler… Bu tür kalıplaşmış sözler arasında, dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimdir. Dilin bünyesinde kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler, hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katarlar. Bu sayede düşüncelerin ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir.
Bazı kişilerle ilgili anılar ve hikayeler, tarihten alınmış olaylar, vs. Deyimlerin ortaya çıkış nedenleri arasında ön sıraları paylaşırlar. Bu bakımdan deyimlerin kaynaklarını arayıp bulmak, oldukça meşakkatli bir iştir. Bazen rastgele bir sayfada, bazen bir dipnotta, bazen de hiç ummadığınız bir el yazması sayfasında bir deyimin ortaya çıkış hikayesiyle karşılaşmak mümkündür.
Deyimlerimizin ortaya çıkış hikayelerini bilmenin, dilimizin kültüre yansıyan yüzüne bir renk katacağı kesindir. Umarız, bu konuda daha geniş araştırma yapacaklar için bu küçük kitap bir başlangıç olur.
Yazar : İskender Pala
Yayınevi : Kapı Yayınları
Sayfa Sayısı : 212
Baskı Yılı : 2016