Teknolojinin ilerlemesi ile hayatımız daha da kolaylaştı. Artık hemen hemen her şeyi saniyeler içerisinde yapıyor, saniyeler içerisinde her şeyden haberdar oluyor, her şeye hemen ulaşabiliyoruz. Hatta öyle bir hal aldı ki bazı işlemleri bizim yerimize bilgisayarlar yapıyor. Her şeye ulaşmamızı sağlayan akıllı telefonlar ise yaşam destek ünitesi gibi hayatımıza girdiler. Onlarsız evden çıkamıyoruz, onlar olmadan bir şeylerden haberimiz olmuyor hatta en vahimi onlarsız yaşayamaz hale geldik.
Farkında olmadan insanoğlunun yarattığı teknoloji insanoğlunu ele geçirmiş durumda. Tabi ki size kalkıp telefonsuz yaşayın demeyeceğim. Bunu diyemem, çünkü bir yerde ihtiyaç. Evet aslında teknoloji ürünü olan o cebinizdeki akıllı telefonlar bizim için bir ihtiyaç, normali bu. Ama şu devirde ihtiyaçtan çok yaşama amacına dönmüş durumda. Çevremizdeki daha 1-2 yaşında çocuklar bile telefonsuz susmuyor, yemek yemiyor haline geldi. Çocuğun ağlaması telefonla duruyorsa, birde bizi düşünün.
Her şeyden haberdar olmamız, Dünya da ne olup bitiyor öğrenmemiz gerek. Her zaman da televizyon başında olmayacağımız için akıllı telefonlarımıza sarılıyoruz. Keşke her şey bu ve bunun gibi sebepler yüzünden olsa.
Sosyal medya denen illet, tüm insanlığı, gerçekten de 7-77′ ye herkesi ele geçirmiş durumda. Starbucks’ ta kahve içmeden uyanamayan Pelinsu’ nun fotoğrafları, twitterdeki fenomen olan insanların hiç tanımadığı kişilere laf sokma çabaları, sosyal medya ile geç tanışan iki çocuk sahibi abimizin Youtuber olma girişimleri haline döndü. En acısı da biz onları izliyor, takip ediyor ve onlar olmadan eğlenemiyor haline geldik. Herkes ünlü olmak için sosyal medyayı kullanıyor, bir fenomen olma turfanı içinde kaybolup gidiyorlar. Kendi kişiliklerinden verdiklerinin farkında olmadan, yolda yürürken yanında geçse tanımayacağı kişilere oturduğu yerden giydirerek fenomen olma yolunda ilerliyorlar ve biz bunlara prim veriyoruz.
İnstagram için normalde olmayacak şekillere giren kardeşlerimiz, hepsi birer rock star, hepsi birer özgür insan havasında fotoğraf atıp, akşam ezanında eve giren kişiler. Fakat birkaç beğeni ve takipçi sayısına arttırmak için hiç olmadığı gibi kendisini göstermek çabası içindeler. En kötüsü de ne biliyor musunuz? Sosyal medya da takipçi sayıları ne kadar çok ise o sosyal olduklarına inanır olduk. Attığımız gönderilere beğeni gelmeyince üzülür hale geldik. Hayatı sosyal medyada ibaret olduğunu düşündük.
Artık uyanın bu illüzyondan. Yerli ve yabancı bir çok karikatüristte uykularından uyandılar. Bu sosyal medya çılgınlığının önüne geçmek için, hayatta daha güzel şeylerin olduğunu, insanlara o eşsiz filmin adı gibi ‘carpe diem’ diyerek onları hayata döndürmeyi çalıştılar.
Pink Women’s ailesi olarak sosyal medya çılgınlığına dur demeye çalışan bu karikatüristlerin seslerine kulak verip, herkesi bu illüzyondan uyandırıyoruz.