Bu sene çok sert bir kış geçireceğiz, aynı zamanda çevremden, danışanlarımdan gördüğüm kadarıyla çok ağır bir salgın var yakalanınca geçmek bilmeyenlerden… İşin bir diğer boyutu ise kışın alınan kilolar tabii ki. Malum kışın evden çıkmak istemiyoruz bunun üzerine evde oturduğumuz yetmiyor gibi oturdukça da yiyoruz. Gelin hep beraber bu kış bunları değiştirelim hem sağlığımızı koruyalım hem formumuzu.
Bu Kış Kilo Vermek Çok Kolay
Yağ Tüketimi
Kışın kapalı, soğuk, kasvetli bir hava bizi daha çok depresyona sürüklüyor yazın olduğu gibi pek çoğumuz güne mutlu mesut başlayamıyoruz. (Buna ben de dahil) Şimdi size güne mutlu başlayın desem ne kadar yaparsınız bilmiyorum ama sağlıklı yağlarla beslenmeniz; özellikle omega-3 tüketiminizin yeterli olması sizi bu depresyondan kurtaracaktır. Hangi mevsimde olursak olalım omega-3 kaynağı olan balığı soframızdan eksik etmeyelim. Omega-3 sadece balıkta değil kuruyemişlerde; ceviz, badem, fındık ve bunların yağlarında, bunun yanı sıra bazı sebzelerde; semiz otu, soya filizi, soya fasulyesi, yeşil yapraklı sebzeler bunun haricinde keten tohumunda ve yağında da omega-3 bulunmaktadır. Ancak bunlar nihayetinde yağ olduğu için tüketim sınırlarını bilmeniz gerekiyor. Örneğin; 1 porsiyon yağ; 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 2 ceviz, 10 badem-fındık-fıstık (yani yaklaşık 8-10 gr arası kuruyemiş) yapıyor. Tüketimlerinizi buna göre ayarlamanız sağlığınız açısından daha iyi olacaktır.
Su Tüketimi
Yazın su tüketimi çok iyi olsa da kışın maalesef birçoğumuz su tüketimini aksatıyor. Su tüketimi terledikçe veya ihtiyaç duyuldukça olmaması gerekiyor. Öğünlerden önce, ara öğün zamanlarında günlük en az 1,5 litreyi tamamlayacak şekilde su tüketimini yapmanız; bu soğuk havalarda cildinizi kuruluklara, çatlaklara karşı korumanıza, nem dengenizi sağlamanıza yardımcı olacaktır. Bunun üzerine içinizi sıcacık tutacak olan çeşitli bitki çaylarından yararlanmanız hem bağışıklığınızın güçlenmesine hem de sıvı ihtiyacınızın karşılanmasına yardımcı olacaktır. Özellikle bu havalarda: kuşburnu, ıhlamur, rezene, adaçayı, papatya çayı ve ekinezya çayları ile hem bağışıklığınızı güçlendirmiş hem rahatlamış hem de metabolizmanın çalışmasına yardımcı olmuş olursunuz.
Baharat Tüketimi
ZENCEFİL! Kış mevsiminin vazgeçilmezi zencefili günlük kullanımınıza muhakkak ekleyin. Neden mi? Çünkü hem bağışıklığınızı kuvvetlendirecek, hastaysanız iyileşmenize yardımcı olacak ve de bu soğuk kış günlerinizde içinizi ısıtacaktır. Özellikle soğuk algınlığına ve boğaz ağrılarına karşı biliyorsunuz ki bal ve zencefil çok iyi bir ikilidir. Acı biber ve karabiber ile içinizi ısıtmaya daha da yardımcı olabilirsiniz. Ancak! Kan sulandırıcı herhangi bir ilaç kullanıyorsanız zencefil tüketimine dikkat etmelisiniz.
Meyve Tüketimi
Bol bol C Vitamini alın! Hep alın, ama bu aylarda daha çok alın. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkili olduğunu unutmayın. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta, A vitamininin okside olmasını da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir.C vitamininin yanında diğer vitaminlerden de yararlanabilmek, bağışıklığı güçlendirmek adına mutlaka en az 2 porsiyon meyve tüketmeyi unutmayın. Ama hemen porsiyonlar hakkında ufak bir bilgi vermek istiyorum; 1 büyük elma yaklaşık 2 hatta belki 3 porsiyona bile denk gelebilir. Yarım portakal, 1 küçük boy mandalina, 1 küçük boy elma, 1 yemek kaşığı kadar kuru üzüm veya yaban mersini bunlar ortalama 1 porsiyondur. Gereğinden fazla meyve tüketimi de kilo artışına sebep olabileceğinden meyveyi dengeli bir şekilde tüketmelisiniz. Meyveyi hem yazın hem kışın mutlaka elinize alın yiyin fakat sıkmayın. Kabuklarıyla beraber tüketmeniz posasından yararlanmanıza yardımcı olacaktır. Ayrıca meyve suyu içmeniz vitaminlerin kaybolmasına, yeterli oranda posasından yararlanamamanıza ve de daha fazla meyve tüketmiş olacağınız için fazladan kalori almanıza sebep olacaktır.
Sporun Önemi
Bu havada yürüyüşe çıkmak zor biliyorum ama dışarı çıkamasanız bile spora mazeret yok. O nedenle internet üzerinden çeşitli sitelerden yardım alarak evde de sporunuzu yapıp bağışıklığınıza, sağlığınıza ve formunuza katkıda bulunabilirsiniz.
Tüketimde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Uzun süre tok tutucu besinlerden yararlanmanız açlık hissinizin bastırılmasına gereksiz atıştırmalıklardan kurtulmanıza yardımcı olacaktır. Kahvaltınızda yumurtanız öğlen yemeğinizdeki belirli miktarlarda tüketeceğiniz kırmızı etiniz, kuruyemişleriniz, zeytinyağınız, yulafınız ve yoğurdunuz uzun süre tok kalmanızı ve gereksiz atıştırmalıklardan kurtulmanızı sağlayacaktır.
Antioksidanlar
4 mevsim antioksidanları mutfağımızdan eksik etmiyoruz. Peki bu antioksidanlar neler? Avokado, pancar, domates, biber, ıspanak, soğan, elma, kivi, böğürtlen, greyfurt, nar, üzüm, yaban mersini, sarımsak özellikle bu aralar sofralarınızda bulundurabileceğiniz sebze ve meyvelerdir. Ayrıca bitter çikolatanın da antioksidan seviyesi yüksektir. Canınız çok tatlı istediğinde ara öğünlerde 20 gramı geçmeden tüketmenizde hiçbir sakınca yoktur.
D Vitamini!
Kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D vitamini gereksiniminin karşılanamamasını neden olmaktadır. Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamini, güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. Bu nedenle doktorunuzun önereceği miktarlarda (yani gelişigüzel olmamak koşuluyla) vitamin kullanabilirsiniz. Bunun yanı sıra balıkta D vitamini açısından ve omega-3 açısından zengin olduğu için haftada en az 2 kez tüketmenizi tavsiye ederim. D vitamininin yanı sıra kalsiyum tüketimini de ihmal etmiyoruz. Günde en az 3 porsiyon süt ve süt grubu besinleri beslenmemize eklemeyi unutmuyoruz.
Sımsıcak bir kış mevsimi dilerim…