Çocuklar için…
Çocukluktan beri ödül sistemiyle yetiştiriliyoruz aslında. Büyüklerin bizden yapmamızı istedikleri şeyleri yapmamız için karşılığında bir şey almamız gerekiyor. Normalde yapmamız gereken şeyleri yaptığımızda bile sanki ekstra bir şey yapmış gibi de ödüllendirilebiliyoruz. İşte tam da burada başlıyor aslında bazı hatalar. O an ebeveynler veya çocuklar farkında olmuyor ama bazı konularda küçük görünen fakat ileriye dönük düşünüldüğünde büyük bir yanlış olan bazı davranışları ediniyoruz maalesef. Bu ödül genellikle tahmin edebileceğiniz gibi çikolata, tatlı vs veya teknolojik aletler oluyor genellikle. Sonrada şikayet ediyoruz bu çocuk çok tatlı yiyor veya sürekli bilgisayar başında diye…
İşin teknolojik kısmına veya çocuk eğitimine benim tecrübem de bilgim de yetmez. Ben bugün işin tatlıyla ödüllendirme kısmından bahsetmek istiyorum. Gelen danışanlarımın küçüğü de büyüğü de soruyor bizim ödülümüz olmayacak mı? Hayır diyorum. Bu konuda meslektaşlarım ile de çelişiyor olabilirim, ama benim düşüncem kilo ne olursa olsun şekerli gıda tüketiminin bir ödül değil bir ceza olduğu. Danışanlarıma da bu ödül işini genellikle tatlı değilde sevdikleri yemeği yemeleri konusunda yöneltiyorum.
Şeker vermek ödül mü?
Şeker aslında günlük hayatımızda tükettiğimiz pek çok gıdanın içerisinde bulunuyor. Fakat biz bunun farkında değiliz ama hemen hemen bütün hazır gıdaların içerisinde. Buna; hamburger ve sandviç ekmekleri, ketçap, bebek maması, kahvaltılık gevrek, mayonez ve salça gibi pek çok ürün de dahil. Gün içerisinde farkında olmadan aldığınız şekerin üstüne bir de tatlı tüketimi yapıyorsanız ve metabolizmanızda buna uygun değilse kilo almak kaçınılmaz bir durum oluyor. Sadece kilo alsanız neyse, pek çok hastalıkta kapınıza dayanıyor.
Küçük yaşlardaki çocuğa çikolatayı veya şekeri ödül gibi gösterdiğiniz zaman doğal olarak onlarda şekerin çok güzel bir şey olduğuna dair bir bilinçaltı oluşuyor. Yaşınız kaç olursa olsun kendinize şunu söyleyin; “Şeker bir ödül değil vücuduma uyguladığım bir ceza”. Eğer yeteri kadar spor yapmıyorsanız şunu çok rahat söyleyebilirim ki şeker tüketimi yağ kaybını bir süre durduruyor.
Sigara ve alkol!…
Sigara ve alkol konusunda pek çoğumuz karşı çıkıyorken şekerin de büyük bir katil olduğunu unutuyoruz. Yüksek miktarda şeker alımı çalışmalara göre bağışıklık sisteminin bakterilere, virüslere, parazitlere ve çeşitli mikroorganizmalara karşı mücadele yeteneğini önemli ölçüde zayıflattığı görülmüştür. Yani kanserin dostu olan bir maddeyi kendimize de dost edinmiş durumdayız ve ne yazık ki bu dost çok tatlı kolay kolay ondan vazgeçemiyoruz. Alkolün zararlarını bilmeyenimiz yoktur, peki size fazla şeker tüketiminin de alkol gibi karaciğere zararlı etki yarattığını söylesem? Yada kalp krizi geçirme riskinizi %300 arttırdığını? Birde şunu okuyun: “Fazla şeker tüketimi depresyona, anksiyete bozukluklarına ve dalgınlığa neden olmaktadır. Hafif bir aptallık hissediyor veya zihinsel netlik hissedemiyorsanız bunun sebebi önceki hafta içinde tükettiğiniz aşırı karbonhidrat olabilir. Henüz fazla yaşlanmamışken zayıf hafızaya ve alzheimera neden olur. Bir araştırmaya göre alzheimer tatlıyı fazla tüketen insanların kaçınılmaz sonudur.” Sizde eğer aşırı derecede yorgunluk hissediyorsanız veya konsantrasyon bozukluğunuz oluşmaya başladıysa tatlı tüketiminizi bir gözden geçirin derim.
Vücutta oluşan yağı sadece tükettiğimiz fast food gıdalara veya yağlı besinlere bağlıyoruz bazen. Halbuki yukarıda da bahsettiğim gibi şeker tüketimi yağ kaybını azalttığı için ve de fazlası yağ olarak depolanacağı için fazla yediğiniz şeker de vücutta özellikle bel ve göbek çevresinde yağlanmaya sebep oluyor.
Yani!..
Şunu da eklemek isterim ki; vücudun ve beynin enerji ihtiyacını karşılayabilmesi için şekere de ihtiyacı var ama bu şeker basit şeker olarak adlandırdığımız kan şekerini aniden yükselten şeker grubu olmamalıdır. Bunlara örnek verecek olursak eğer: Çay şekeri, akide şekeri, karamela, lokum, meyvelerde bulunan şeker, süt şekeri, bal, reçel, marmelat, pekmez, çikolata ve aklınıza gelebilecek her türlü tatlı besin. Bizim ihtiyacımız olan şeker ise kompleks şekerlerdir yani kan şekerini bir anda yükseltmezler ve daha uzun süre tokluk sağlarlar. Bunlar ise kurubaklagiller, sebze ve tahıllardır.
Meyve şekeri basit şeker olsa da kişiye özel miktarlarda mutlaka tüketilmelidir. Çünkü vücudunuzun beslenebilmesi için belirli miktarda vitamin ve posa almanız gerekiyor. Bununda en hızlı kaynağı meyvelerdir. Eğer şeker hastasıysanız veya meyve yedikten sonra çabuk acıktığınızı düşünüyorsanız size tavsiyem meyveyi tek başına tüketmemeniz. Yanında tüketeceğiniz süt veya yoğurt sizi daha uzun süre tok tutacak ve kan şekerinin aniden yükselmesini engelleyecektir.
Şeker her yerde var!..
Şeker sadece tatlı besinlerde yok. O nedenle etiket okumayı alışkanlık haline getirmelisiniz. İçeriğinde; Kahverengi şeker, invert şeker, mısır şurubu, laktoz, desktroz, malt şurubu, fruktoz, maltoz, meyve suyu konsantresi, glukoz, sofra şekeri, fruktozlu mısır şurubu, sukroz, bal, şeker kamışı olan besinler şeker içeriyor demektir.
Kendinize zaman tanıyın, sizi ele geçirmiş olan bu tatlı yiyecekten kurtulmak zor olsa da belirli bir süre yemezseniz demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. 1 ay hatta isterseniz 20 gün kadar deneyin hiç şeker ve şeker içerikli bir besin tüketmeyin. İlk etapta zorlansanız da sonrasında enerjinizin arttığınız, zihninizin güçlendiğini, yorgunluk ve baş ağrısı hissinin kalktığını çok net bir şekilde göreceksiniz.Daha sonra eğer şekerin tadına bakarsanız size yenilmeyecek kadar kötü bir tat bırakacak ve sizi oldukça rahatsız edecek. Hatta çoğu kişide mide bulantısına bile sebep olduğunu söyleyebilirim. Deneyin ve görün.
Yukarıda bahsettiğim deneyi hayatınızdan sadece şekeri çıkararak deneyin, başlangıçta etiket okumadan sadece kek, bal, pekmez, reçel, çikolata ve çayınıza/kahvenize attığınız şekeri hayatınızdan çıkarın, tatlandırıcı dahi kullanmayın. Çok tatlı ihtiyacınız olursa uygun miktarda meyve ve tarçından yararlanın. 1 ay sonra değişimi fark ettiğinizde eminim ki etiket okumaya başlayacak ve farkında olmadan tükettiğiniz şekeri de hayatınızdan çıkaracaksınız. Lütfen kendinizi kandırmayın sağlıklı bir gelecek için kendiniz ödüllendirmek adı altında kendinize zarar vermeyin. O tatlıyı yemeden önce bir daha düşünün.