Bir yıl daha bitiyor ve 2016’nın son çeyreğinde hızla ilerlerken, yılın bilançosunu yapmaya ne dersiniz? 2016’ya girerken hepimiz dileklerle, niyetlerle ve büyük bir hevesle bu yılın kendi yılımız olacağını düşünerek motive olduk. Zira her insanın yaşamak için amaçlara ve en önemlisi ulaşmak istediği hedeflere ihtiyacı vardır. Hayatta yol katetmek, kendiyle gurur duymak ve en önemlisi kendini daha iyiye ulaştırmak isteyen insan, hedefler koymak ve bunları gerçekleştirmeye çalışmak zorundadır.
Hayatımıza baktığımızda fark ederiz ki; bizi motive eden, güçlendiren veya mutlu eden şeyler ancak ve ancak başarının eseridir. Başarı ise hedef belirlemek, hedefi gerçekleştirmek adına eylem adımları atmak, bu eylem adımlarını sürekli hale getirmek ve sonucunda gelen başarıyı yakalamakla mümkündür. İşte dostlar, yaşam koçluğu budur 🙂
Sigara alışkanlığı, forma girme, aylardır belki de yıllardır tamamlanmayı bekleyen projeler, farkına vardığımız ama çözüm yolunu fark edemediğimiz problemler, başka baharları bekleyen hayaller… Hepsi ama hepsi koçluğun konusu olabilir. Yeter ki, olumlu düşünmeye başlayalım. Bilim adamları beynin olumsuz dil kalıbıyla yönlendirilemeyeceğini ortaya koymuşlar. Beyin, olumsuz ifade içeren bir mesaj aldığında, olumsuz ifadeyi deneyimleyerek buna karşı savunmaya geçip, eylem adımı atmanızı engelliyor. Yani olumsuz ifadeyle, üzerinde düşünmeye başladığınız konuda beyin harekete geçmiyor. İşte bu bilimsel gerçekten yola çıkan koçlar, bize olumlu dil kalıbıyla düşünmeyi öneriyorlar.
Hayatımızda var olan ancak bizi mutlu etmeyen ne varsa onu olabilecek en olumlu haliyle düşünmeye başlayalım. Sağlıklı bir yaşam mı; iş arkadaşlarıyla uyumlu bir çalışma mı; huzurlu bir aile ortamı mı; derslerde başarı mı; yoksa uzun zamandır planlanan bir tatile gitmek mi, ne istersek onu gerçekleştirebiliriz. Kendimizin ve yaşamımızın farkına varmakla işe başlayabiliriz.
”Ben ne istiyorum?”
“Beni ne mutlu eder?” sorularını kendimize soralım ve cevapları olumlu anlamlarıyla düşünelim. Değiştirmek istediğimiz ne varsa sıralayalım. Değişim istediğimizi ve buna hazır olduğumuzu düşünüyorsak artık hedef belirlemeye hazırız.
Yaşamımızda değişim isteği, gelişmek için en önemli gerekliliktir. Bu nedenle istediğimiz, hazır olduğumuz ve değer verdiğimiz değişimi planlayabiliriz. Hedefimiz, yani değişmesini istediğimiz konu bu anlamda çok önemli. Beynimize değişimi en olumlu düşünce yapısıyla ifade ederek yola çıkıyoruz. Gerçekçilikten uzaklaşmadan, kendimiz odaklı, çevresel faktörlere uyumlu ve gerçekleştirilmesi mümkün olan hedefler belirlemeliyiz.
Hedefi belirledik, şimdi, bu konuda neler yapmamız gerektiğini planlamamız gerekiyor. İstediğimiz değişimi gerçekleştirmek için neler yapmalıyız noktasından hareket ederek, yapılacakları maddeler halinde sıralayabiliriz. Bu sıralamayı önceliklerimize göre veya mantıken önce yapılması gerekenlere göre sıralayabiliriz. En az beş adım belirleyip, bunları tek tek gerçekleştirmeye çalışmamız gerekiyor. Bu aşamada kararlılığımız ve hedeflediğimiz değişime verdiğimiz değer önem kazanıyor. İstemek yetmez dostlar, değer vermek gerekiyor.
Hedefe giden yolda neler yapacağımızı da öncelik sırasına göre listeledik. Birkaç madde hallettik bile; ama bir yerde tıkandık. Zaman, mekan, motivasyon gibi pek çok şey bizi yavaşlatıyor veya durduruyor ise bu konuda bir şeyler yapmak gerek. Hedefi ve yapılacakları belirlemek kadar mühim olan bir başka konu ise adımları sürdürmekte kararlılık göstermektir. Programlı ve istikrarlı olmak şart. Zira insanoğlu zora gelince pes etmeye çok yatkın bir yapıda malum. Ama biz pes etmeyeceğiz. Çünkü bu değişimi çok istiyoruz. Eğer planlarınızı gerçekleştirmede motivasyon eksikliği çekiyorsak durup hayal gücümüzü harekete geçirebiliriz. Elimizin altında sihirli bir düğme var, hissediyor musunuz? Ona dokunup hedeflediğimiz değişimin gerçekleşmiş halini düşünebiliriz. Mesela, hedefimiz forma girmek mi? Hedeflediğimiz ideal vücut ölçülerine ulaştığımızda, bize yönelen hayranlık dolu bakışları, kendimizden nasıl emin olduğumuzu, kendimizi nasıl güzel hissettiğimizi hayal edebiliriz. İstedik, azmettik ve başardık. Kendimizden gurur duyduğumuz o anı düşünelim. Ne hissediyoruz? Mutluluk ve başarının verdiği hazzı değil mi 🙂 Aradığımız motivasyon içimizde, onu bulmak ise çok kolay. Yeter ki olumsuzlukları, çektiğiniz zorlukları düşünmeyelim. Aşılan her basamak başarımızdır. Başarı ise olumlu düşünceden doğar.
Kararlılıkla yürünen yolda başarı ve mutluluk kaçınılmazdır. Unutmayın dostlar, hayatımızın akıp gitmesine izin vererek değil; onun nasıl akacağına yön vererek mutluluğa ulaşabiliriz. Mutluluk sizinle olsun 🙂