Bağımlılık Nedir?
Uzun yıllardır hayatımızda olan, son yıllarda ise çeşitliliği artan bir hastalık türüdür bağımlılık. Psikolojik ve fizyolojik olarak bir çok etkene sebep olur. Bağımlı olan insanların, bağımlı oldukları şeyleri hayatlarının merkezine koymaları, ondan başka hiçbir şeye ihtiyaç duymamalarıdır. Onsuz yaşamayacaklarını, onsuz mutlu olamayacaklarını sanırlar genelde. Bağımlılık sadece insanın kendisini değil, çevresini etkileyen bir faktördür. Tüm dünya gözünde bir hastalık olarak görülse de, bağımlılık tam olarak bir hastalık değil, psikolojik bir sorundur. Bağımlı olan bir insan, bağımlı olduğu şeyden edindiği anlık mutluluk ile ondan vazgeçemeyeceğini, ona iyi geldiğini hatta mutluluğun o şeyde olduğunu düşünür. Psikolojik bir hastalık olarak başlayan bu bağımlılık, zamanla bağımlı olan kişiyi fiziksel yönden de etkilemeye başlar. İlk başlarda küçük krizler ile başlayan fiziksel deformasyonlar zamanla ciddi hastalıklara ve hatta ölüme kadar götürmektedir.
Peki İnsan Neye Bağımlı Olur?
Bağımlı insanların çoğu yaşadıkları anlık mutluluk veya sıkıntılarından kurtuldukları düşündükleri şeylere bağımlı olurlar. Hemen hemen hepsi de bunu söyler. Bağımlı olan insanlar genelde şunlara bağımlı olurlar;
- Madde bağımlılığı
- Sigara bağımlılığı
- Alkol bağımlılığı
- Sosyal medya bağımlılığı
- Temizlik bağımlılığı (obsesiflik olarak bilinir)
- Seks bağımlılığı
- Karşı cinse bağımlılık
İnsanların bağımlı olmasında ana unsurlar bunlardır. Aslında bunların dışında da bir çok bağımlılık türü vardır. İnsanlar son dönemlerde göze küçük görünen şeylere bile bağımlı olmuş durumda. Bir çok bağımlının başlama sebebi ise “arkadaş kurbanı”. Bir çok kişi bu dertten yakınır ve arkadaş kurbanı olanların çoğu daha sonra bağımlı olduğu şeyden kurtulmak istemektedir. Genelde alkol, sigara ve madde bağımlıları arkadaş kurbanı oluyorlar. Sigara bağımlıları kendileri, istedikleri zaman bırakabilme opsiyonuna sahipler. Fakat alkol ve madde bağımlıları için durum aynı şekilde basit değil. Alkol ve madde bağımlıları için özel klinikler mevcut. Bu kliniklerde uzman ve gönüllü doktorlar tarafından tedavi süreçleri gerçekleşir ve hasta (bağımlı olan kişi) buradan, bağımlılığından kurtulmuş bir şekilde çıkar.
Söylemiş olduğum diğer sosyal medya, temizlik, seks, karşı cinse bağımlılık gibi durumların psikolojik tarafları incelenerek, uzman psikologlar tarafından gerçekleşen tedavi ile hasta bu durumdan kurtulabilmektedir. Bu saymış olduğum dört bağımlılık psikolojik bir hastalıktır ve hastalara ciddi sorunlar yaşatmaktadır. Bu yüzdendir ki psikolojik olarak tedavi edilmeleri önemli bir gerçektir. Bu bağımlı kişiler önce kendilerine zarar verirler. Daha sonra çevrelerinden kendilerini soyutlarlar ve psikolojik travmalara kadar devam eden kötü bir süreç içine girebilirler.
Aslında bunlardan daha da kötü bir bağımlılık var. Bu bağımlılık önce psikolojik olarak, sonra fiziksel olarak insanı içten içe bitirir. Anlık mutluluktan çok devamlı mutlu eden bir etkiye sahip bir maddeden söz ediyorum. Her insanı bir şekilde bir iki defa denediği bu madde, insanın içine işlediği zaman onu yeyip bitiren bir hastalığa dönüşebiliyor. Tedavisi ise maalesef ki yine kendisinde mevcut.
Aşk Bağımlılığı
İlk kabilelerden beri var olan bir bağımlılık türü. Damar yoluyla değil, kalp yoluyla alınan bir madde. Öyle ki insanın tüm bedenini saran, önce kalbini, sonra da beynini ele geçiren bir maddeden söz ediyorum. Yaşattığı duygu değişimleri ve mutluluklar diğer bağımlılık türlerine benzemez. Bir iki defadan bir şey olmaz deyip başladığın bu maddeyi bırakamıyorsun. Bir tane daha, bir tane daha derken onsuz yaşayamaz olmuşsundur artık. Herkes üstüne gelir, hatta dost dediğin düşmanlar bile bırakmanı söyler ama bırakamazsın. Bir kere bedenini ele geçirmiştir bile. Seni mutluluk döngüsü içine almıştır. Tedavisi olamayan tek bağımlılıktır aşk. Aslında tedavisi yine kendi içinde bulunan bir hastalıkta diye bilirim. Sana mutluluğu içinde yaşattığı gibi, acısını da sonuna kadar yaşatan bir maddedir bu.
Sanki rüyanda, biri seni boğmaya çalışır ve bağırırsın ama sesin çıkmaz. Yada birisinin arkasında koşmaya çalışırsın ona yetişmek için ama gidemezsin ya olduğun yerde kalırsın. Yada uçurumdan düşersin, yavaş yavaş yere yaklaştığını görürsün… ve tam yerle bütünleşecekken birden uyanırsın ya “Oh be rüyaymış. Geçti” dersin. Aslında geçmez. İşte bu bağımlılıkta öyle bir şey, geçmeyen bir şey. Sana her şeyi yaşatır. Her gün ayarsız olarak aldığın bu aşk maddesi, seni ölüme kadar götürebilir.
Bu aşk bağımlılığına yakalanan insanların iki çıkışı vardır. Ya çok mutlu olurlar, ya da bu madde uğrunda yok olurlar.
Mutlu olmanız dileği ile…