Oblomovluk bir varoluş trajedisi olan, bilinçli bir tembellik/atalet halidir. Bir uyuşukluk değil, aksine fazla uyanıklık, her şeyin farkında olma, bir adım ötesini görme halidir. Ancak tüm bu farkındalık dolayısıyla sonunu gördüğü yolda ilerlemek istememenin getirdiği bir tükenmişlik ve kendini gerçekleştirememedir. Sosyal yaşamdan kopuş, topluma uyum sağlayamama, bilinçli bir vazgeçiştir. Handiyse ölüme eş bir uyuşukluk hali; bir başka deyişle yaşarken ölmektir.
Gonçarov 1849’da yazdığı bir romanda çağımızın toplumsal hastalığını tanıtıyor yani Oblomovluğu.
Her Şey Sizin Elinizde!..
Artık her şeyi bir tıkla halledebiliyoruz. Bu çağımızın bize getirdiği kolaylıklardan biri mi yoksa aksine bizleri tembelliğe mi sürüklüyor?
Tembelliğin güncel anlamı elimizde telefonlar, tabletler oturduğumuz yerden, hiçbir harekete gerek duymadan işlerimizi halletmek bazen de ertelemek. Ertelemek bir iş yapmamak değildir işe başlayamamaktır.
Evet artık teknoloji çağında yaşıyoruz ve bir çok şeyi akıllı telefonlarımızla yapıyoruz. Bizim kendi aklımızı çalıştırmamıza, düşünmemize gerek kalmıyor. Marketten bir şey mi alınacak; gir siteye iki tık tık yarım saate kapında. Para üstüymüş hiç bunları düşünmeye gerek yok hesaptan düşüyor nasıl olsa. Önceden markete gidip reyonları gezerken insanlarla (bildiğimiz insan canlı kanlı, öyle sanal insan değil) denk gelip birkaç kelime de olsa konuşulurdu; bazen yanlışlıkla çarpışıp özür dilerken bazen de tanıdığımıza denk gelip ayaküstü sohbet ederek. Bunlar artık mümkün değil. Hem dilimiz, beynimiz spor yapmış oluyordu hem de vücudumuz. Ben teknolojiye elbette karşı değilim sadece böyle kötü değişime uğramanın üzücü olduğunu düşünüyorum.
“Yüzyıllar yüzyılları izliyor ve yarım milyon tembel mıymıntı insan büyük bir uyuşukluk içinde pinekleyip duruyor.”- GOGOL
Oblomovluk Hastalığı Nedir?
Oblomovluk hastalığını anlatalım. Oblomov bir kitap. İsmi ana karakterinden geliyor. Oblomov’un küçüklüğünden beri ailesi onun yerine her şeyi yapmışlar. Oblomov hiçbir şey yapmamaya o kadar alışmış ki, ailesini de kaybettikten sonra böyle yaşamaya devam etmiş. İşlerinin başına geçecek gücü kendinde görmüyormuş tembellikten dolayı ve işlerini kendinden başkalarının yapmasına alışmaktan dolayı. Böyle yaşadığının da farkındaymış. Oblomovluk hastalığı buradan geliyor. Günümüz insanları da böyle, onların yerine işlerini yapanlar var ama onlar ellerinden alındığında bir şeyleri yapacak gücü kendilerinde bulamayacaklar.
Teknoloji’nin bilinçsiz kullanımının zararları; fiziksel rahatsızlıklara da yol açar, hareketsizlikten kaynaklanır. Bireylerde sosyal fobi’ye sebep olur. Bu da şu demek oluyor; dışarı çıkmak istemeyen, arkadaşlarıyla, tanıdıklarıyla görüşmek istemeyen onlarla sosyal bir şey yapmak istemeyen bireylere dönüşür.
Teknoloji gerçekten güzel bir şey zaman kazandırıyor bize ama bilinçli kullanıldığında.
OBLOMOVLUK TESTİ: YOKSA SİZ DE Mİ OBLOMOVSUNUZ ?
Oblomovlar dünyada olup biten herşeye karşı ilgisizdirler tam bir atalet miskinlik hareketsizlik içindedirler. Duyumsamazlıklarının nedeni kısmen nesnel konumlarından kısmen de ahlaki gelişimlerinden kaynaklanır. Oblomovlar bir şey yapmaya alışmamışlardır dolayısıyla neyi yapıp neyi yapamayacaklarını tam olarak belirleyemezler. Bu nedenle de bir şeyi ciddi bir biçimde var kuvvetiyle isteyemezler. İstekleri hep biçimseldir ve istek olarak kalır “Şöyle güzel bir şey olsa ne güzel olurdu der” ama o şey nasıl öyle olur bilmezler.
Hayal kurmayı çok severler ve hayallerinin gerçekle yüzyüze gelmesinden de öylesine korkarlar. Bütün Oblomovlar başkalarının aklını kendilerine mal etme konusunda da üstlerine yoktur. Hemen hemen hepsi kendilerini aşağılamaktan hoşlanırlar ama bunu karşısındaki kişiden övgüler almak için yaparlar. Bütün bu insanlarda ortak olan bir başka özellikte şu :onlar için herşeyin yüzeysel ve dışal olmasıdır kişiliklerinin derinliklerinde kök salmış hiçbir şey yoktur. Yaptıkları hiçbirşey içlerinden gelerek değildir. Ne yapıyorlarsa dışsal zorunlulukların dayatmasıyla olur. Örnek verelim diyelim ki bir memura sen işe gidip gelmeyeceksin ama maaşını alacak ve de terfi etmeye devam edeceksin dense hemen büyük bir sevinçle işlerini bırakacakardır. Eğer bu kişi profesörse ders vermeyi öğrenci ise öğrenmeyi yazarsa yazmayı bırakacak kalemini kırıp atacaktır. Hatta Oblomovluğun en üst mertebesinde olanlar vardır ki bunlar insanın kendi isteğiyle çalışabileceğini hem de zevkle çoşkuya çalışabileceğini anlayamama çizgisinde olanlardır.
Oblomovlar her şeyden şikayet eder mi?
Oblomovlar hayatta herşeyden şikayet ederler. Onlarda yabancı olmayan tekşey tam bir hareketsizlik hayata karşı duyumsamazlık kayıtsızlık miskinliktir. Onlara şunu sorun :”pekala siz toplumsal hayattta şunları şunları beğenmiyorsunuz bunların böyle olmaması için ne yapmalı?? emin olun karşılık veremiyeceklerdir. Çünkü ne yapılması gerektiğini dair en küçük bir fikirleri bile yoktur. Bu kez siz onlara ne yapılması gerektiğine dair çok basit bir yol gösterin yanıtları hazırdır “İyi ama böyle birdenbire olur mu ? Bu böyle gelmiş böyle gider. Yok kardeşim bu toplumda hiçbir şey düzelmez ” diyeceklerdir. Kesinlikle bu cevabı vereceklerdir. Çünkü Oblomovların verecekleri başka yanıtları yoktur. Tekrar sorun “Sizce ne yapmalı ? siz ne yapmak istiyorsunuz ? ” bu sorunuza ” Ne mi yapacağız elbette kaderimize boyun eğeceğiz. Başka ne yapabiliriz ki? Evet çok haklısın bende çok iyi biliyorum ama sende kabul edersin ki” v.s v.s. onlardan hiç bir şey beklemeyin Oblomovluğun silinmez izleri vardır hepsinin üzerinde.